1. Bebek odasında bebeğinizin ilk değerlendirmesi (muayene) yapılır.
2. Boy; kilo baş çevresi bakılır; ayak izi alınır;
3. Doğum sonrası k vitamini ve hepatit b aşısı yapılır
4. Anne kucağına vermeye hazır olduğunda; en kısa sürede kucağınıza verilir.

Hastanede 3 gün; özellikle sezeryan doğum sonrasında biraz daha sancılı olabliyor, en büyük desteğiniz bebeğiniz olacaktır.

Sık sık ten teması; sizin ve bebeğinizin çıplak olarak cilt temasında bulunmanız,  bebeğinizle konuşmanız sık sık emzirmeniz ve  emzirmenin keyfine bakmanız ilk tavsiyem olsun.

Odanız aşırı sıcak veya soğuk olmamalı (23-24 derece ), çok eşya toz tutabilen yoğun süsleme olmamalıdır.

Kalabalık misafirler hem enfeksiyon kaynağı olabilir hem de bebeğinizle kuracağınız bağlanmanın gecikmesine sebep olabilir.

Ağrı kontrolü, beslenmeniz, sıvı tüketmeniz, mümkünse sık sık uyumanız, dinlenmeniz iyi gelecektir.

Bebeğinizi kucağınıza alıp konuşmanız, sadece ikiniz varmış gibi herkesi herşeyi unutmanız ve bebeğinizi kendinize güvenerek kucağınıza alıp emzirmeniz  sütünüzü artırır, kanama riskinizi azaltır, bebekle aranızdaki güvenli bağlanmanın oluşmasını sağlar.

Bebeğinizi kucağına alır almaz onu koklayın, dokunun ve sesinizi verin alçak tonla konuşun; Ağrılarınız olabilir; buna rağmen anneliğin verdiği içgüdüsel bir duygu ile siz emzirmek isteyeceksiniz, mucize bebeğiniz ise emmek isteyecek; ilk günlerde emzirmede güçlük yaşayanlar olabiliyor. Süt salgılanması 2. Gün artabiliyor, ama yine de bol bol doğru pozisyonla emzirmeye ten temasına devem edin. Odanıza çok misafir istemeyin, hem enfeksiyon kaynağı olabilir, hem de bebeğinizi tanımanız gecikebilir. Odanızı çok sıcak veya soğuk olmadığına yakınlarınız dikkat etsin. Ortalama 24 derece uygundur.

KENDİNİZE GÜVENİN VE EMZİRMEYİ GÖNÜLDEN İSTEYİN! SAKIN UMUTSUZ OLMAYIN, GÜLÜMSEMENİZ DAHİ SÜTÜ ARTIRACAKTIR.

K vitamini: kanama pıhtılaşma dengesinde pıhtılaşmayı sağlayan enzimlerin çalışabilmesi için gereklidir.

Anneden bebeğe plasenta yolu ile geçişi yetersiz olan K vitamini; anne sütünde de yeterli oranda bulunmamaktadır. Bu nedenle tüm yenidoğan bebeklere doğum sonrası K vitamini kas içine 1 mg verilmektedir.

Tüm dünyada K vitamini desteği konusunda ortak yaklaşım içerisindedir.

(Amerikan Pediatri Akademisi her yenidoğan bebeğe 0.5 ya da 1 mg K vitamini intramusküler yapılmasını önermektedir. Oral profilaksi için ise 2 mg K vitaminin doğumda. verildikten sonra ikinci doz 1-2. hafta arasında. üçüncü dozun  ise  dördüncü  haftada  verilmesini alternatif olarak önermiştir.)

K vitamini eksikliğinde erken ve geç dönemlerde çok ciddi durumlar ortaya çıkabilir.

En sık; kafa içinde kanama (beyin kanaması ),  cilt, tırnak yatağında durmayan veya tekrarlayan kanamalar,  mide barsaklarda kanamalar görülebilir. Altıncı aya kadar K VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE bağlı hastalıklar görülebilir.

BİRİNCİ AY SONRASI 2. DOZ K VİTAMİNİ YAPILMASI GEREKTİĞİNE AİT ÇALIŞMALAR DA MEVCUTTUR.

Evde doğum yapan annelerimiz de mutlaka K vitamini yapılması için sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

K vitamini yaptırmak ile otizm arasında hiçbir ilişki yoktıur !

Ancak beyin kanaması sonrası ömür boyu istenmeyen kalıcı sekeller kalabilmektedir.

DOĞUM SONRASI GEREKEN HER ŞEY HASTANENİZDE YAPILACAKTIR.

TÜM ÇABALARIMIZ ÇOCUKLARIMIZ İÇİN…

Hastanede ve ilk 2 hafta bebeğiniz her istediğinde, açlık belirtileri ile size acıktım anne dediğinde saate bakmadan emzirin…

( Erken açlık belirtileri: aranma, hareketlenme, mıkırdanma, gözlerde hareketlenme, çarşafı emmeye çalışma gibi….belirtilerdir.

Geç açlık belirtileri: ağlama, huzursuzluk, kızgın bebek sendromu gibi belirtiler……Bu durumda bebeğinizi sakinleştirin, kucağınıza alın okşayın konuşun, panik olmayın sakın emzirmek içinısrarcı olmayın !)

Bebeğin uykusunın biraz daha hafiflediğini anLadığımız ANLARDA BEBEĞİNİZİ KUCAKLAYARAK, KONUŞARAK KUCAĞINIZA ALIN, FAZLA KIYAFETLERİNİ AÇIN UYANMADI İSE BEZİNİ DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ VE EMZİRMEYE BAŞLAYIN.

NE ERKEN NE GEÇ… TAM ZAMANINI YAKALAMAYA ÇALIŞIN… BU SÜRE ORTALAMA 1,5-3,5 SAAT ARALIĞINDA OLABİLİR !

1 AYDAN SONRA BEBEĞİNİZ ACIKTIKÇA UYANACAK ZATEN SİZ DE EMMEK İSTEDĞİNİ ÇOK RAHAT ANLAYACAKSINIZ.

Beslenme, dinlenme, bebeğinizle ten teması, sık sık emzirme süt üretimini uyarır.

Beslenmede; ambalajlı , işlenmiş ürünlerden, alerjik olabilecek sindirimi zor ürünlerden uzak durun.

Bol sıvı ve su tüketin. 3,5 litre kadar.

Dengeli sağlıklı beslenin. Protein, yağ karbonhidrat dengesine dikkat edin.

Bol yeşil sebzeler tüketebilirsiniz. Dereotu, semiz otu bibi gıdalar kalsiyum içerir, süt üretimini artırır.

Kimyon sindirimi kolaylaştırır. Mutlaka bol bol kullanın.

Demir içeren gıdalar (et, baklagiller, yeşil ürünler ) mutlaka tüketilmelidir. Yara iyileşmesi ve sizin sağlığınız için önemli ve gereklidir. Anne sütünde gerekli miktarda bulunmaktadır.

Süt tüketimi yerine fermente süt ürünleri olan tereyağı, peynir, yoğurt tercih edin.

Probiyotik içeriği olan gıdalar, lifli gıdalar sindiriminizi rahatlatır. Bebeğinizi de olumlu etkiler.

Balık tüketimini  ihmal etmeyin, haftada iki gün balık tüketimi yeterli omega desteği için gereklidir.  Omega 3/6 tüketiminiz dengeli ve yeterli olmalıdır. Eğer balık tüketmiyor iseniz balık yağı tabletleri ile takviye alabilirsiniz.

Her emziren anne emzirme döneminde 1200 ünite D VİTAMİNİ takviyesi almalıdır.

EMZİRMEYE ENGEL NEDENLER NEDİR ? NASIL ÇÖZÜM BULUNUR ?

Emzirme problemi yaşayan annelerimde en sık nedeni annenin kaygılı olması,  çevre baskısı, kendine güvenmemesi olduğunu gördüm. Bu nedenle kendinize güvenin J bütün soru ve kaygılarınızı bırakın; emzirmenin tadına varın; bebeğinizle konuşarak , teması kurarak hem bebek hem siz sakinleşeceksiniz.  

Başka bir sorun bebeğin uyanmamasıdır. Çözüm için birkaç önerim var: Oda çok sıcak, havasız olmasın. Isı 22-24 derece; nem %45-60 aralığı ideal aralıktır.  Bebek kalın giydirilmemelidir. İlk 1 ay için kendi giydiğinizden birkat fazla giydirilmesi yeterli.

Bebeğiniz derin uykuda iken emzirmeye çalışmayın. Emzirme için doğru saati bulun. Yani bebeğinizin uyku döngüsünde uykusunun hafiflediği, gözlerin hareketlendiği, mıkırdanmanın başladığı dakikayı bulmaya çalışın. Sizin emzirme saatleriniz bebeğin derin uyku saati ise sadece yorulursunuz. Bebeğiniz de huzursuz olur. Bu nedenle günler içinde bebeğinizin uyku aralığını tanımaya çalışın. 2-3 saat aralığında olması muhtemeldir. Bebeğiniz tam uyanmadı ama mıkırdanmalar var, aranıyor ise uyandırmak için  altını değiştirebilir veya bir kat giysi çıkarabilirsiniz.

Bebekler özellikle ilk günlerde memede henüz beslenme bitmeden uykuya dalabilir. Bu durumlarda uyarı vererek emzirmeyi uzatın, çenesinden ayağından küçük uyarılar verebiliriz;

Doğru pozisyon vermeniz önemli.

Bebek memede sizin ve bebeğinizin rahat edeceği en uygun pozisyonda memeye yaklaştırır iken mutlaka konuşun; okşayın; eli açık olsun ve göğsünüze dokunabilir veya parmaklarını arada tutabilirsiniz.

Bebeğinizin sadece meme ucunu değil; arkasındaki kahverengi bölgeyi de  kavramasını sağlayın, meme ucu damağa doğru olursa daha rahat emecektir.

ANNENİN VEV BEBEĞİN BAZI HASTALIKLARINDA EMZİRME ÖNERİLMEZ

• Annede hepatit C enfeksiyonu
• Annede HIV enfeksiyonu
• Bebekte galaktozemi gibi bazı doğumsal metabolik hastalıklar

ANNEYE COVİD-19 AŞISI YAPILMASI VEYA  COVİD 19 ENFEKSİYONU GEÇİRMESİ EMZİRMEYE ENGEL DEĞİLDİR.

Bebeğinizin ilk 5 gün tartı kaybı olur. Ortalama doğum ağırlığının %10 ‘u kadar kayıp normal kabul edilir. 5 günden sonra tartı alımı başlar.

Günlük zamanında doğan bebeklerde 30-40 gram; erken doğan bebeklerde (34 gebelik haftası altı doğanlar) 20-30 gram günlük tartı alımı sütünüzün yeterli olduğunu ve yeterli beslediğinizi gösterir. Ayrıca; kaka renginin 5. Gün sarıya dönmesi, günlük 5-6’ dan fazla kaka, idrar yapması, emzirmenin sonuna doğru bebeğinizin  kaslarının yumuşaması, uyuması,  ve 1,5 2 saat uykuda kalabilmesi yeterli beslendiğini SÜTÜNÜZÜN YETERLİ OLDUĞUNU GÖSTERİR.

İlk banyo bebek hastaneden çıkınca en erken 24 saat sonra yapılabilir. 24 saatten önce bebeği kaplayan kremsi doğalın faydaları nedeni ile önermiyoruz.

ANCAK ANNEDE AIDS V tabakanEYA HEPATİTB VEYA HEPATİT C taşıyıcılığı veya enfeksiyonu varsa bebekler doğar doğmaz yıkanmalıdır.

Bu konuda yapılan çalışmalar banyonun göbek bağı enfeksiyonunu artırdığı kesinleşmemiştir. Ancak banyo yaptırmanın göbeği nemlendirerek kurumasını ve düşmesini geciktirdiği kanıtlanmıştır.

Ailelerin en büyük tedirginliği göbek ıslandığında enfeksiyon kapabilir endişesidir.

Bu nedenle tavsiyem; hastaneden çıktıklarında göbek bağı henüz kurumamıştır. Bir kez banyo yaptırabilirsiniz, sonrasında göbek korunarak banyo yapılamıyor ise silme şeklinde banyo yapılabilir.

Göbek bağı düştükten bir gün sonra da hergün veya gün aşırı banyo yaptırmaya başlayabilirsiniz.

Cilt kuru değil ise herhangi bir şey kullanmaya gerek yok, kuruluk durumunda nemlendirmek için kullanılan bitkisel ürünlerden soğuk sıkım olsa dahi zeytin yağı kullanımında bazı bebeklerde dermatit yani cilt tahrişi cilt enfeksiyonu olabiliyor. Hindistan yağı kullanımı olabilir. İçinde paraben, SLS, sles, propilen glikol parfüm gibi kimyasalların olmadığı , bebekler için uygun cilt nemlendirme ürünlerinin kullanmak daha güvenilir olduğunu düşünüyorum.

Bebek cilt nemlendiricileri; krem pomad losyon olarak bulunur. Yenidoğanda losyon kullanmak cilt sağlığı için daha uygundur. Ancak yenidoğan dışında büyük çocuklarda atopik dermatit kontakt dermatit gibi kuru cilt ve allerji ile ilişkili durumlarda kuru cilt yapısına uygun kremler öneriyoruz.

Yenidoğan oda ısısı 21-24 derece aralığında olmalıdır. Banyo ve üst değiştirme sırasında 1-2 derece artırabilirsiniz. Erken doğan bebekler için (33 hafta altında doğanlar ) oda ısısı 25-26 derece olabilir.  Ancak gece uykusu için oda ısısı 19-21 derece uyku kalitesi için daha uygundur.  Ortalama bir bebek battaniyesi 1,5 -2 kg kalınlığındadır. Battaniye kullanmak şart değildir, uyku tulumu da olabilir veya ince bir örtü olabilir kenarlarını yatağın kenarlarına sıkıştırmak güvenlik için uygundur.

Kıyafet olarak yenidoğan döneminde kendi giydiğiniz kıyafet kalınlığından bir kat fazla olması yeterlidir. Battaniyeyi de bir kat saymayı unutmayınız.

Hastanede doğan, göbek bağı steril kesilen  bebeklerde herhangi bir bakım ürünü önerilmiyor.

Kuru tutulması temiz tutulması yeterlidir. Kaka değmiş ise su ile yıkanarak kurulanmalıdır.  Batikon  troid bezi hormon üretimini etkilediği için önermiyoruz, alkollü bakım setlerinin kuru bakıma üstünlüğü gösterilmemiştir. Temiz ve kuru bakıma rağmen göbekde kızarıklık, kokulu akıntılı durum olrsa doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.

Su 37-39 derece aralığında, dirseğinizi dokundurduğunuzda yakmayacak ısıda olmalıdır.

Yenidoğan döneminde haftada 1 veya iki kez uygun şampuan kullanılması yeterli olup diğer banyolarda sadece su ile banyo yaptırabilirsiniz.   Önce baş sonra gövde enson genital bölge banyo yaptırılmalıdır. Saç ve gövde için ayrı temizlik ürünü kullanmanıza gerek yoktur. Ancak kullandığınız ürünün; paraben, boya, BPA içermemesi, cilt ph dengesine uygun olması önemlidir.

Bebek pudraları geçmişte çok kullanılırdı ancak artık kesinlikle önermiyoruz; solunum yoluna kaçarak istenmeyen birçok akciğer hastalığa sebep olabiliyor.

Anne ve bebeğimiz hazır olduğunda geçelim. Bu nedenle ben ay ay takip ederim, sinyalleri sorgularım. Bebek kadar anne de hazır olmalıdır.

4. ay da; hastalarım bilir; anne, baba ve aile efradının bebeğimizin uyanık olduğu saatlerde şappuru şuppuru yemek yemeleri, ekmeği bandırarak, güle oynaya sofraya oturmaları, bebeğin yemeğe ilgi ve merakını artırmaları ödevimizdir.
5. ayda bebeğimiz başını dik tutabiliyor, yemeğe uzanıyor, yutabiliyor ise tadım şeklinde tamamlayıcı beslenmeye geçebiliriz. Veya hazır değil isek 6. Ayda başlayabiliriz. Ben pratikte 5. Ayda hazır isek adım adım giriş yapıyorum

Tamamlayıcı beslenmeye 4. Aydan önce BAŞLANMAMALI ve7. Aydan sonraya BIRAKILMAMALIDIR!

(ERKEN VE GEÇ BAŞLAMANIN; BESİN İNTOLERANSINA VE BESİN REDDİNE NEDEN OLDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR.)

BESLENMEYE GEÇİŞTE ANNELERİMİZİN UNUTMAMASI GEREKEN EN ÖNEMLİ  BİLGİ NEDİR?

SLOGANIMIZ: AMACI UNUTMA!

AMAÇ: TANITMAK VE SEVDİRMEK!

NASIL BAŞLAYALIM ?

Doğru zamanda,

Doğru duygu ile,

Doğru besinlerle , EĞLENCELİ   başlayalım.

Alerji farklı şekillerde görülebilir. En çok korktuğumuz tip 1 alerji olarak isimlendirdiğimiz, alerjen sonrası ani olarak gelişen (dakikalar içinde veya ilk saatlerde ortaya çıkar ) birden çok sistemi aynı anda tutabilen allerji şeklidir.

Burada mesela bir gıdayı aldıktan sonra hızla ortaya çıkan; ishal, kusma, öksürük hırıltı, döküntü, solunum zorluğu, dudaklarda belirgin şişlik, genel durum bozulması gibi belirtilerden iki sistemde ortaya çıkan belirtilerdir.

Tip 1 OLMAYAN DİĞER ALERJİLER YİNE; deride döküntü, kusma, huzursuzluk, ishal, yoğun gaz gibi belirtiler takip edilmelidir. Besin verildikten sonra ortalama 48 saat içinde tepki olabilir.

**bu dönemde su ve zeytin yağı hayatımızda mutlaka olmalıdır.

**su beslenmeden sonra alıştırma bardağına hazır ise bardak ile günde 4-5 kez teklif edilebilir.

**zeytin ağı; soğuk sıkım olmalı; püre ve çorbalarda piştikten sonra ilave edilebilir.

**1. Gün; 2-3 kaşık  2.Gün;3-5 kaşık  3. Gün 5-10 kaşık (isterse ) verebilirsiniz.

2 YASAK; 2 KURAL İLE ÖZETLEYELİM.

1. YASAK: Davranış yasakları: Surat asmak, baba eve gelinceaz yedi, tükürdü, kilo alamayacak vb  şikayet etmek, enerjiniz düşük iken beslenmeye geçmek, inatlaşmak en önemli yasaklarımız
2. BAZI BESİNLER: 1 YAŞA KADAR VERMİYORUZ. İNEK SÜTÜ PROTEİN ALLERJİSİ, ÇOKLU BESİN ALLERJİSİ OLANLARDA TÜM ALLERJİK BESİNLERDEN DİYET AÇILANA KADAR UZAK DURUYORUZ.

Bal, tuz, şeker, meyve suyu, inek sütü, kakao, kivi, ananas … vb

Mevsiminde toplanan organik üretim besinler öneriyoruz.

• KURAL

1. BLENDER KULLANMAYI ÖNERMİYORUZ; çatal, süzgeç, cam rende kullanabilirsiniz. Besinlerin partiküllü yapısını bebekler hissetmeli ki katı gıdalara geçişte zorluk yaşamasınlar.
2. ÜÇLER KURALI: Her gıdayı 3 gün, üst üstüne, tek başına başlayın.. allerji varsa not edin. Sadece Ağız kenarında hafif kızarıklık gibi olan allerjilerde 10 gün ara verip aynı gıdayı tekrar verebilirsiniz.

Aslında kesin kurallar yoktur. Bebeğin ayına; alerji durumuna göre sıralama değişebilir.

Bebekler genellikle tatlı gıdaları daha çok sever,  sebzeler tatsız geldiğinden meyvadan sonra verildiğinde daha zor kabul edebiliyor. Bu nedenle ;

Sebzeler —yoğurt –meyvalar -tahıllar -yumurta sarısı -kuzu eti -…..

Sıralaması ile başlamak (bilinen alerji yoksa ) uygun olabiliyor.

Bu sorunun cevabı, her bebekte değişir. Bebeğin yaşına göre değişir.

Doğumdan sonra 4 hafta önermiyoruz ; bu dönem göğüste sık sık emzirme istiyoruz.  Sürekli memede duran, sürekli emmek isteyen kilo alımı iyi olan bebeklerde emme refleksini rahatlatmak için kullanılabilir. İleri ki aylarda uykuya dalmada destek oluyor ise kullanılabilir ancak ağızdan düştüğünde uykudan uyandırıyor ise bu durumda emzik kullanımını istemiyoruz.

Her gün beş dakika kaynar suda bekletilerek temizlenmelidir, Korumalı kapta saklanmalıdır. İki ayda bir değiştirilmelidir. Yıprandıkça değiştirilmelidir.

Emzik seçiminde ayına uygun emzik kullanılmalıdır. Emzikler yapısına göre; silikonlu, kauçuk olarak ikiye ayrılır. Şekline göre damaklı damaksız diye ikiye ayrılır.

Kauçuk: Doğal bir maddedir, elastik ve dayanıklıdır. Özellikle diş çıkartan bebeklerde kauçuk emzik kullanmak daha uygun, ancak suyu içlerine emdikleri için çabuk bozulur.

Silikon: silisyumdan üretilir. Silikon emziklerin formu kolay bozulmaz, ancak diş darbelerine karşı dayanıklı değillerdir. Bu yüzden silikon emzikler henüz diş çıkarmamış bebekler için daha uygundur.

Damaksız emzikler anne memesini andırdığı için bebekler tarafından tercih edilir. Ancak bu tür emzikler özellikle bir yaşından sonra damağa baskı yaparak damak yapısını ve üst ön dişlerin sıralanışını bozabilirler. Bu tür emziklerin bir yaşından sonra kullanılmasını önermiyoruz.

Damaklı emzik : daha elips ve yukarı doğru kıvrıktır. Bu anatomik şeklinden dolayı 12 ay dan büyük bebeklerde kullanılabilir. Damağa tamamen adapte olduğundan, herhangi bir deformasyona neden olmaz.

ÖZETLE

İLK 6 AY SLİKON DAMAKSIZ,

Prematüre bebekler için damaksız,

Diş çıkarma döneminde olanlar için kauçuk,

1 yaşından büyükler için damaklı emziklerin tercih edilmesi önerilir.

Bisfenol A’nın kısaltması olan BPA içermediğinden emin olun.

18-24. Ay döneminde emzik kullanımı bırakılmalıdır.

Gaz görülme sıklığı anne sütü veya mama alan bebekler arasında fark göstermemektedir.

Bebeklerin gaz problemleri genellikle 3–4 aylıkken kendiliğinden geçer.

• Bebeklerde ne yaparsanız yapın oluyor ve 3–4 aylıkken kendiliğinden geçiyor. Bunu bir gelişim süreci olduğunu bilmek ve paniğe ve ümitsizliğe kapılmamak en önemli noktadır. Alınabilecek önlemlerden bazıları şunlardır:
• Eğer anne bebeğini emziriyorsa, kendine gaz yapan yiyeceklerden uzak durmalı. Örneğin, soğan, kuru fasulye, karnabahar, brokoli, kepekli yiyecekler, lahana, portakal, limon, greyfurt. Kafein içeren içecekler, çikolata, çay hem gaz yapar, hem de bebekte uykusuzluğa ve huzursuzluğa sebep olur. Ayrıca anne nikotin, yani sigara kullanmamalıdır. Bazı alerjik bünyeli ( özellikle alerjik deri döküntüsü, egzama, saman nezlesi ve astımı olan) anneler, inek sütü içeren yiyecekleri (süt, yoğurt, peynir, hatta tereyağı) aldığı takdirde bebekte hem fazla gaz, hem de ishal, deri döküntüsü, burun akıntısı, öksürük gibi alerjik belirtiler olabilir. Emziren anneler bebeklerinde aşırı gaz olduğunda, kendi diyetlerindeki bu maddeleri gözden geçirmeli ve bir süre için bunları kesmelidir (özellikle bebek 4 aylık olup, gaz problemi geçene kadar).
• Eğer bebek mama ile besleniyorsa, inek sütü bazlı mamalar gaz yapıyor olabilir. Bu durumda, bebeğin doktoru ile görüşüp, mama değişikliği tartışılabilir.
• Eğer bebek biberonla besleniyorsa, çok küçük veya çok büyük delikli emzikler, bebeğin fazla hava yutmasına ve çok gazı olmasına sebep olur.
• Bazen emzik vermek işe yarayabilir.
• Beslenme sırasında, her 5–10 dakikada bir veya bir göğüsten diğerine geçerken ve mutlaka beslenme bittikten sonra bebeğin gazı çıkarılmalıdır.
• Gaz sancıları tuttuğunda, anne-baba sakin olmalı, bebeği kucağına alıp, ninniler mırıldanıp, kucağında gezdirmeli. Ritmik hareketler ve devamlı sesler ( elektrik süpürgesi veya saç kurutma makinesinin sesi gibi) sakinleştirici olabilir. Evde çılgınlar gibi bağıran bebek, doktora gitmek için arabaya biner binmez susar, yani araba ile gezdirmek de iyi bir fikirdir.
• Bebeğin karnını, sırtını ovmak, anne-baba yanındayken onu yüzüstü yatırmak (Dikkat! Uyurken mutlaka sırt üstü yatıyor olmalıdır!), veya anne-babanın bebeği kendi göğsü üzerine yatırması da işe yarayabilir.
• Bebeğin, ayakların ve karnına sıcak havlu veya havlu içinde yakmayacak sıcaklıkta su torbası konulabilir.
• Ilık bir banyo, özellikle de en çok sancının olduğu akşam saatlerinin hemen öncesinde, bebeği sakinleştirip, sancıları önleyebilir.
• Anne sütü alan ve 6 aylıktan küçük bebeklerde, anne sütü dışında bir şey verilmesi önerilmese de bazen papatya, rezene çayları işe yarar.

Gaza karşı kullanılabilecek çeşitli ilaçlar vardır. Bir kısmı ciddi yan etkilere sebep olabilir. İlaç kullanmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.

Huzursuzluk ve ağlama nöbetleri ilk başladığı zaman, doktora götürüp tüm tablonun gaza bağlı olduğuna, başka bir problemi olmadığına emin olduktan sonra yukarıda sayılan yöntemler denenebilir. Eğer hiçbir şey işe yaramıyorsa, bunun geçici bir olay olduğunu, bebeğin iyi olduğunu düşünerek onu biraz yalnız bırakmak veya başkalarından yardım isteyip, biraz bebeğin olduğu ortamdan uzaklaşmak anne-baba için yapılabilecek en iyi iştir.

Birçok bebek beslenme ya da emzirme sonrası bir miktar sütü çıkarır ve üç aydan

küçük bebeklerin %80’i günde en az bir kere kusar. Fışkırır tarzda veya bol miktarda

olmadıkça ve kilo alması normal ise önemli değildir.

Bu durum göğüs ağrısına benzer öğürme, tıkanma, sık sık hıçkırma 8 ataktan fazla hıçkırmai ağızdan geviş getitir gibi yutkunma hareketleri, uykudan huzursuz uyanma  gibi semptomlar var ise reflü olabilir. . Sessiz ve sakin bir ortamda acele etmeden emzirme, emzirme sonrası gaz çıkarma, biberonla beslenenlerde arada gaz

çıkarılması ve emzik deliğini ayarlama, beslenme sonrası sert oyunlar oynamama,

yatağın başının biraz yükseltilmesi faydalı olabilir

Birinci yaş gününe kadar bebeğinizi daima sırtüstü yatırınız. Ani Bebek Ölümü Sendromu (ABÖS) riski, yüzüstü ve yan yatanlarda daha fazla olduğundan bu durum

çok önemlidir. Ayrıca ABÖS riskini azaltmak için yatak sert, çarşaf gergin olmalıdır.

Bebeğinizi sırt üstü yatırın, yüzükoyun yatırmaktan kaçının.

6 aydan önce güneş kremi önermiyoruz, Bu dönemde şapka, güneşten koruyan başlıklar kullanılabilir.

Güneş ışınlarının dik geldiği 10-16 arası güneşe çıkarılmasını önermiyoruz; Diğer saatlerde dışarı çıkılabilir.

ilk 6 ay için 1. aydan sonra bebeğin ayı, ten rengi, mevsime göre dışarıda kalabilme süresi değişebilir. Ortalama 1  saat rahatlıkla kalabilirler

. İleri aylarda daha uzun süre dışarıda  kalmaları mümkün olabilir. Ancak kapalı AVM leri gezi ve dışarı çıkma amacı ile önermiyoruz.

Özellikle ilk aylarda yine meme alışkanlığı olmasın diye biberon kullanımını tavsiye etmiyoruz. Ama kullanılması gerekiyorsa kaşık biberon veya tek delikli yavaş akışlı biberon kullanılmalı. İlk 4-6 ay cam biberon kullanılabilir. Ama sonrasında bebek biberonunu tutacağı için hafif ve kırılmaz olması nedeniyle plastik biberona geçilmelidir. 0 ay + 1 delik, 1 ay + 2 delik, 3 ay + 3 delik, 4 ay + 4 delik tercih edilmelidir. Bebek büyüdükçe alacağı cc miktarı artacağı için biberon boyutu da artmalıdır. 120-150 ml biberonlar: 0-3 ay, 240-260 ml biberonlar: 3-6 ay, 320-340 ml biberonlar: 6 ay ve üstü bebekler için kullanılır. BPA içermeyen silikon biberon başlıkları daha güvenilirdir. Bebekler yumuşak yapısını severler ama çabuk yıpranır. Kauçuk biberon başlıklarının BPA içerme olasılığı daha yüksektir ama daha dayanıklıdırlar. Yuvarlak ağızlı biberon, köşeli biberon, üçgen biberon çeşitleri de vardır. 9-12 ay arası gece beslenmesi azaltılıp 12. Aydan sonra tamamen kesilmelidir. Yine biberon kullanımı en geç 18-24 ay arası sonlandırılmalıdır. 6 ayda ek gıdalarla birlikte su içirilmeye başlandığında öncelikle ayına uygun suluk tercih edilmelidir.

Özellikle hayatın ilk 3 ayında kullanılabilir

Bebeklerin hastaneden evlerine ilk yolculuklarında ana kucağı olmadan hastaneden kesinlikle taburcu edilmemelidir. Bebekler ana kucağına doğrudan, sırta destek-yastık-battaniye vb. koyulmadan yerleştirilmeli ve mutlaka emniyet kemeri ile bağlanmalıdır. Doğumdan itibaren 2 yaşa kadar arka koltuğa dönük bir araba koltuğu kullanılmalı. 2-7 yaş arası ise öne bakan bir araba koltuğu kullanılmalı. 8-12 yaş arasında ise öne bakar şekilde yine arka koltukta bir yükseltici ile emniyet kemeri uygun şekilde bağlı oturtulmalı. 12 yaş ve altındaki tüm çocuklar mutlaka arka koltukta oturmalıdır.

➩ Bebeğin yatağı sert düzgün yüzeyli, bebekler için özel bir yatak olmalı, havalı yatak kullanmayın.

➩ Yastık ve yünlü yorganları 1 yaşından önce kullanmayın.

➩ Bebeği yatağın alt ucuna yakın yerde, başını örtmeden, yalnızca göğsüne

kadar örtün, çarşafını ve örtüyü yatak altına sıkıştırın.

➩ Yatakta yumuşak oyuncaklar bırakmayın.

➩ Giysileri üzerine çengelli iğne, nazar boncuğu gibi zarar verebilecek cisimler

takmayın.

➩ İlk 6 ay geceleri sizinle aynı odada yatırın ancak aynı yatağı paylaşmayın.

➩ Bebek çok sıcak-çok soğuk ortamda kalmasın.

➩ Bebeğinize uyumaya yakın emzik verebilirsiniz. Ancak bunu emzirme tam

oturduktan 2-3 hafta sonra deneyebilirsiniz. Bebeğiniz uykuya daldığında

emzik ağzından düşerse tekrar emzik vermeyin.

Bebeğinizi güvenli taşımanızı sağlar, bu nedenle öneriyoruz.

Güvenlikli, kenarları yüksek olmalı.

Emniyet kemeri mutlaka takılı olmalı,

Prematüre bebekler için baş ve sırt bölgesinden destek verilmesi gerekebilir. (hazır satılan veya evde havlu gibi bir ürün ile destek verilebilinir ).

2 yaşa kadar arabada yüzü arkaya dönük; 24 ayından sonra öne dönük olmalıdır. İki yaşından küçük çocukların omurgası tam olarak gelişmediğinden şiddetli savrulma kaza durumlarında cocukların omurgası zarar görebilir, kalıcı hasarlar olabiliyor.

Araba koltuğu ters bağlandığında yani cocuğun yüzü arka cama baktığında ise, çocuğun başı kaza sırasında çok daha destekli oluyor ve savrulmuyor.

UVB, UVA ışınlarına etkili olan , suya dayanıklı , 30 veya 50 faktör güneş kremleri kullanılabilir. Renksiz, kokusuz,  paraben, BPA vb kimyasal içermeyen , güvenilir marka ürünleri tercih etmeniz daha doğru olacaktır. Ayrıca gün içinde sık sık suya girip çıkınca tekrar sürülmelidir.

Bebekler kendi başlarına yürüyüp 10-15 adım attıktan sonra artık ayakkabı giyebilirler. Ama yürüseler bile evde ayakkabı giymelerine gerek yoktur, kaymaz çorap veya çıplak ayak ile basabilirler. Ayakkabı ne hiç esnetilmeyecek kadar sert ne de ortadan ikiye katlanacak kadar yumuşak olmalı, en az 40 derece bükülebilmelidir. Bebeğin başparmağı ile ayakkabı ucu arasında 0.5-1 cm lik boşluk olması idealdir ve yuvarlak burunlu olmalıdır. Ayağın içinde rahatça hareket edebileceği, nefes alabilen, terlemeyen hafif bir materyalden yapılmış olmalıdır. Tabanı kaydırmayan bir materyalden yapılmış.

3. aydan sonra baş kontrolü de başlayan bebekler için uygundur. Yine de baş ve sırt destekli olanlar tercih edilmeli. Özellikle koala, tarzı yüz ebeveyne dönük, bacaklar gövdenin her iki tarafından konmalı. 6. Aydan sonra dışa dönük tanışabilir. Alınan ürünün özelliklerine göre değişmekle birlikte bebek 9-12 kiloya gelene kadar kanguru ile taşınabilir. Pamuklu ve yıkanabilir kumaşlar bebeğin sağlığı açısından tercih edilmelidir.